31 Ağustos 2017 Perşembe

GELENEKSEL SANATLARIMIZI YAŞATANLAR-II HATTAT MUHSİN DEMİREL, İlhami NALBANTOĞLU

GELENEKSEL SANATLARIMIZI YAŞATANLAR-II 
HATTAT MUHSİN DEMİREL
                                                                                             İlhami NALBANTOĞLU
Muhsin Demirel Çalışma Sırasında
            Kur’an-ı Kerim’in Mekke’de insanlık alemine tebliğ edildiği, Kahire’de okunduğu ve İstanbul’da yazıldığı, İslam bilginlerince sıkça dile getirilen bir ifadedir. Kahireli hafızların güzel sesleri ile okuduğu Kur’an-ı Kerim’i dünyanın başka İslam ülkelerinde duymak mümkün olmadığı gibi, Hüsn-i hat olarak İstanbul hattatları tarafından yazılan eserlerin benzerlerine de dünyanın başka İslam ülkelerinde rastlamak mümkün değil. Böylece bu tanımlamanın ne kadar isabetli bir tespit olduğunu görmek mümkün.
            Hüsn-i hat, güzel yazı yazma sanatının adı, Batılılar “Kaligrafi” diyor buna. Arap abecesi ile yazılan yazıların belirli estetik ölçüler içerisinde güzel ve göze hoş görünür bir biçimde yazılmasıdır. Doğal olarak buna hattatın ruhundan da bir şeyler katması değerini artırıyor.
            Ankara’da Başbakanlık Merkez Binası içinde yıllarca aynı çatı altında görev yaptığımız, değerli arkadaşım Muhsin Demirel de Hüsn-i hat konusunda yıllarını vermiş bir sanatçı.
            Muhsin Demirel,  1954 Yılında Eskişehir’de doğdu. Aslen Burdurludur. Öğrenim yaşamı İstanbul’da geçti. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. İktisat, İşletme Bölümü’nde okudu. Amerika’da İktisat üzerinde master yaptı. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı’nda uzun yıllardan beri Uzman olarak görev yapmaktadır.
Muhsin Demirel'in bir eseri
            Muhsin Demirel, bugüne dek Ali el-Kari ve Resmi Osmanlı imlalarıyla Kur’an-ı Kerim’in beş nüshasını yazdı.  Hat Sanatına olan ilgisi 1971 Yılında İstanbul’da son Osmanlı Hattatı Hamit Efendiyi tanımasıyla başladı. Uzun süre ders aldı, 1982 Yılında Hamit Efendi’nin vefatı nedeniyle çalışmalarına bir süre ara verdi. Başbakanlık Devlet Planlama Müsteşarlığı Uzmanlık Sınavını kazanınca Ankara’ya taşındı. 80’li yılların ortalarında Ali Alpaslan ve  Hasan Çelebi ile hat çalışmalarına yeniden başladı. Hasan Çelebi’nin vermiş olduğu icazetle “Hattatlık” formasyonunu almış oldu.
            Muhsin Demirel, kısa bir süre tablo formunda eserler yazdı. Daha sonra, hattı kitap formatında devam ettirmeye karara verdi. Önce dua derlemeleri yapıp yazmaya başladı. Kalem       çalıştırmak ve form oluşturmak düşüncesiyle giriştiği bu çalışmaların ilk ürünü 140 sayfalık bir “Dua Kitabı” olarak basıldı. 10 bin sayfalık dua derlemesi yapıp bunun 1500 sayfasını yazdı.
            Muhsin Demirel, hat sanatının icrasının yanı sıra “Fenn-i hat” konusuyla da ilgileniyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder