29 Temmuz 2017 Cumartesi

"DOĞU’NUN GİZEMLİ KENTİ BİTLİS’İ TANIMAK" AHLAT KÜLTÜR SANAT VE ÇEVRE VAKFI (AKSAV)

DOĞU’NUN GİZEMLİ KENTİ BİTLİS’İ TANIMAK

Bitlis, Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Van Gölü’nün Batısında, deniz seviyesinden 1550 metre yükseklikte vadi içine kurulmuş ve 7000 yıllık tarihi, kültürü günümüze kadar taşınmış bir uygarlık merkezidir. Bölgenin en eski yerleşim merkezlerinden olan Ahlat, Adilcevaz, Güroymak, Hizan, Mutki ve Tatvan ilçeleriyle Bitlis, el değmemiş doğası, tarihin hemen her dönemine tanıklık eden anıtsal yapıları ve her zaman dinamik bir biçimde varlığını sürdüren kültürü ile adeta Doğu’da keşfedilmeyi bekleyen bir tarih, turizm ve doğa hazinesidir
Neolitik Çağdan başlayarak, Urartu, Makedon, Pers, Asur, Med, Bizans, Selçuklu ve smanlı uygarlıklarının iç içe olduğu ve bütünleştiği, bünyesinde engin bir tarih hazinesi barındıran bir “Açık Hava Müzesi” konumundadır.
Bitlis, sahip olduğu doğal zenginlikleri ile de bölgenin “Alternatif Turizm Alanı” olarak da zengin bir çeşitliliğe sahiptir.
BİTLİS KALESİ
Bitlis Kalesi M.Ö. 330’lu yıllarda Büyük İskender’in komutanlarından Leys tarafından inşa edilmiştir. Çevresi 2.800 metre olan kalenin, yüksekliği 56 metredir. Surların kalınlığı ise 7 metredir. Kalenin üzerinde 300 evin, bir hanın ve bir caminin bulunduğu muhteşem bir sarayın olduğu bilinmektedir. Kalenin aşağısında ise iki başı demir kapılı bir çarşının olduğu belirtilmektedir.
AHLAT KALELERİ
Ahlat’ta biri eski, diğeri yeni olmak üzere iki kale mevcuttur. Kaya evlerinin olduğu eski kalede Budizm Tapınağı olduğuna dair kalıntılara rastlanmıştır. Yeni Kale’nin ise Selçuklu döneminde yapıldığı, Yavuz Sultan Selim’in İran seferi sırasında restore edildiği bilinmektedir. Cumhuriyet döneminde uzun süre ilgisiz kalan Yeni Kale restore edilmiştir.
KEF KALESİ
Van Gölü’nün Kuzey kıyılarında yer alan ve Süphan Dağı’nın eteklerinde bulunan tarihi Kef Kalesi çevresinde Urartu medeniyetini gösteren bir çok eser bulunmaktadır.
AHLAT ANITLARI
Ahlat anıtları, Selçuklu anıt mezarlarının en güzel örneklerini teşkil ederler. Mimari açıdan ince bir estetiği yansıtan ve toplam 14 adet olan bu anıtlar, kentin çeşitli yerlerine dağılmış durumdadır.
Bu anıtlar Selçuklu, İlhanlı, Karakoyunlu ve Akkoyunlu dönemlerinde inşa edilmişlerdir. Bu anıtlar genel olarak iki katlı olup, alt kat mezar odası, üst katı ise ibadet alanı olarak imar edilmiştir.
EL AMAN HANI
Anadolu’nun İpek Yolu üzerinde 1500’lü yıllarda kurulmuş El Aman Hanı, döneminin en büyük kervansaraylarından biridir.
Avlu, hamam, çarşı, ahır ve konaklama bölümü ve mescit bölümlerinden olaşan Han, uzun süre harap bir durumda iken Vakıflar Genel müdürlüğü tarafından restore edilerek Bitlis Eren Üniversitesi hizmetine tahsis edilmiştir.
Burada kültürel ve sanatsal etkinlikler gerçekleştirilmektedir.
SELÇUKLU MEZARLIĞI
Dünyanın en büyük İslam Mezarlığı unvanını taşıyan Selçuklu Mezarlığı, 450 dönümlük bir alana sahip olup 8.500’den gazla mezar taşına mekanlık etmektedir. Her biri bir anıt özelliği taşıyan bu mezar taşlarının üzerindeki yazı ve süslemeler İslam sanatının rönesansı olarak tanımlanmaktadır.
NEMRUT KRATER GÖLÜ
2250 metre yükseklikteki Nemrut Krater Gölü, 13 kilometrekare büyüklüğündedir. Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük krater gölü kimliğini taşımaktadır. Büyük gölün yakınında 51 derece sıcaklıkta sıcak iki göl daha bulunmaktadır. Buradaki jeotermal enerjinin sera ve ısınma amaçlı olarak kullanımı için çalışmalar sürdürülmektedir.
BİTLİS MUTFAĞI
Bitlis’in dünyaca ünlü Büryan Kebabı yanında kendine özgü Bitlis (içli) köftesi farklı lezzetler taşımaktadır. Bunların yanında Gari, Aşı, Çorti Aşı, Ciğer Taplaması, Glorik, Harse ve Keşgek gibi yemekleri yerel tadları yansıtmaktadır.
Bitlis Balı, Adilcevaz Cevizi, Ahlat Kaysısı, Bitlis’in adını duyuran etkenlerin başında gelmektedir.
Bir fırsatını bulup oraları tanımalısınız…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder