24 Temmuz 2017 Pazartesi

AHLAT DOSTU TARIK AKAN’I ANARKEN

AHLAT DOSTU TARIK AKAN’I ANARKEN
Doksanlı yılların başıydı, özel televizyonlar yeni yeni faaliyete geçmeye başlamıştı. Bu gelişme doğal olarak yerli dizilerin de peş peşe çekilmesini gündeme getirmişti. Yeni faaliyete geçen bir özel televizyon kanalında da “Taşların Sırrı” adlı bir dizi yayın hayatına başlamıştı. Tv kanallarının sayısı çok az olduğu için bu dizi tahmin edilemeyecek kadar büyük bir ilgi ile izleniyordu. Bu kadar fazla ilgi görmesinin birkaç nedeni vardı.
*Tek tip yayıncılıktan sıkılan izleyici kitlesi yeni ve farklı arayışlar içindeydi. Tek kanal olan televizyonda yıllar boyu izlenen Brezilya ve Amerika dizileri gına getirmişti. Birbirinin  hemen hemen aynı olan senaryolar artık yeni heyecanlar ve tatlar vermiyordu. Toplum artık kendi yaşamından, kendi dünyasından, kendi kültür ve geleneğinden olan yerel konuların arayışı içindeydi.
*Seçilmiş olan konu önemli, farklı ve ilginçti. Dizinin konusu tarihi eser kaçakçılığıyla ilgili olarak ülkemizde yaşanan olayların üzerine gitmek, bu konuda yaşanmış bazı olaylardan esinlenerek, tarihi ve kültürel zenginliğimizin maruz kaldığı tahribata karşı toplumsal bilinci artırmak suretiyle bir oto kontrol sistemi oluşturmaya katkı sağlamaktı.
Seçilen konu ve konuya mekanlık eden dekor Ahlat olunca direkt bizim ilgi alanımız içinde yer alıyordu. Bu durum aynı zamanda 90’lı yılların başında Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı olarak başlatmış olduğumuz ve ardı ardına gerçekleştirdiğimiz kültürel etkinliklerimizin etkin olduğu, Ahlat için bir farkındalık yaratabilmiş olduğumuzun bir göstergesiydi.
*Dizinin seçkin ve elit bir oyuncu kadrosu vardı. Evet, bu bizi can evinden vuran dizinin baş aktörü, Türk sinemasının unutulmaz jönü, gönüllerde taht kurmuş olan, beyefendi mi beyefendi, yakışıklı mı yakışıklı, insani özellikleri yüksek Tarık AKAN’dı.
Aktristi ise, güzeller güzeli, esmer güzeli, güzel sesi ve hanımefendiliği ile gönüllerde taht kurmuş olan Ayşegül Aldinç’ti.
Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı’nın 90’lı yılların başında başlatmış olduğu “Ahlat Kültür Haftası”nın ardından, daha  sonra Türk televizyonlarında fırtınalar estiren “Taşların Sırrı” dizisi, bir kültürel etkinliğin  taçlandırılması anlamına geliyordu ki; bu tabloya duyarsız kalınması düşünülemezdi.
Biz de Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı olarak, Büyük usta  Sayın Tarık AKAN ile büyük oyuncu ve ses sanatçısı  Sayın Ayşegül ALDİNÇ Hanımefendiyi  kendilerine bir şükran plaketi takdim etmek, göstermiş oldukları bu duyarlılık ve sorumluluktan dolayı teşekkürlerimizi sunmak üzere  Ankara’ya davet ettik.
Bizi kırmadılar, lütfettiler, teşrif ettiler…
Vakıfbank Ankara Gaziosmanpaşa Sanat Galeri’sinde bir Ahlat Sergisi düzenledik, sergi açılışında Sayın Tarık AKAN  Beyefendiye ve Sayın Ayşegül ALDİNÇ Hanfendiye, dönemin Devlet Bakanı Sayın Ekrem CEYHUN’un elinden teşekkür plaketlerimizi takdim ettik. Lütfettiler bu davetten duydukları memnuniyeti belirten bir konuşma ile duygularını ifade ettiler.
Törenin ardından uğurladık gittiler, aramızda sıcak bir dostluk ilişkisi doğdu, Yıllarca birbirimizi aradık sorduk.
Son dönemlerde Türk televizyonlarında görülen birbirini tekrarlama tekdüzeliğinden sıyrılmak için yıllar evvel büyük sükse yapan “Taşların Sırrı” dizisini yeniden vizyona sokup bir heyecan fırtınası yaratmak amacıyla İstanbul’a gidip dizinin kahramanları ile görüşerek pozitif bir ortam yaratma düşenciyle kıvranırken acı haberi ABD’de bir inceleme gezisi sırasında öğrendik. Büyük bir acı ile sarsıldık. Türkiye’de olup onun aziz naşını omuzlarımızda taşımak gibi bir görevi yerine getirememenin ezikliği içinde acımızı medya haberleri ile yatıştırmaya çalıştık.
Büyük sanatçıydı, değerli bir insandı, bakınız inceliği, beyefendiliği yukarıdaki resimde ne kadar açık ve seçik olarak görülüyor.
Rahmet, minnet ve şükranla anıyor, kendisine rahmet diliyor, başımız sağ olsun diyoruz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder