AHLAT DOSTU TARIK AKAN’I ANARKEN
*Tek tip yayıncılıktan sıkılan izleyici kitlesi yeni ve
farklı arayışlar içindeydi. Tek kanal olan televizyonda yıllar boyu izlenen
Brezilya ve Amerika dizileri gına getirmişti. Birbirinin hemen hemen aynı olan senaryolar artık yeni
heyecanlar ve tatlar vermiyordu. Toplum artık kendi yaşamından, kendi
dünyasından, kendi kültür ve geleneğinden olan yerel konuların arayışı
içindeydi.
*Seçilmiş olan konu önemli, farklı ve ilginçti. Dizinin
konusu tarihi eser kaçakçılığıyla ilgili olarak ülkemizde yaşanan olayların
üzerine gitmek, bu konuda yaşanmış bazı olaylardan esinlenerek, tarihi ve
kültürel zenginliğimizin maruz kaldığı tahribata karşı toplumsal bilinci
artırmak suretiyle bir oto kontrol sistemi oluşturmaya katkı sağlamaktı.
Seçilen konu ve konuya mekanlık eden dekor Ahlat olunca
direkt bizim ilgi alanımız içinde yer alıyordu. Bu durum aynı zamanda 90’lı
yılların başında Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı olarak başlatmış olduğumuz
ve ardı ardına gerçekleştirdiğimiz kültürel etkinliklerimizin etkin olduğu,
Ahlat için bir farkındalık yaratabilmiş olduğumuzun bir göstergesiydi.
*Dizinin seçkin ve elit bir oyuncu kadrosu vardı. Evet, bu
bizi can evinden vuran dizinin baş aktörü, Türk sinemasının unutulmaz jönü,
gönüllerde taht kurmuş olan, beyefendi mi beyefendi, yakışıklı mı yakışıklı,
insani özellikleri yüksek Tarık AKAN’dı.
Aktristi ise, güzeller güzeli, esmer güzeli, güzel sesi ve
hanımefendiliği ile gönüllerde taht kurmuş olan Ayşegül Aldinç’ti.
Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı’nın 90’lı yılların başında
başlatmış olduğu “Ahlat Kültür Haftası”nın ardından, daha sonra Türk televizyonlarında fırtınalar
estiren “Taşların Sırrı” dizisi, bir kültürel etkinliğin taçlandırılması anlamına geliyordu ki; bu
tabloya duyarsız kalınması düşünülemezdi.
Biz de Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı olarak, Büyük
usta Sayın Tarık AKAN ile büyük oyuncu
ve ses sanatçısı Sayın Ayşegül ALDİNÇ
Hanımefendiyi kendilerine bir şükran
plaketi takdim etmek, göstermiş oldukları bu duyarlılık ve sorumluluktan dolayı
teşekkürlerimizi sunmak üzere Ankara’ya
davet ettik.
Bizi kırmadılar, lütfettiler, teşrif ettiler…
Vakıfbank Ankara Gaziosmanpaşa Sanat Galeri’sinde bir Ahlat
Sergisi düzenledik, sergi açılışında Sayın Tarık AKAN Beyefendiye ve Sayın Ayşegül ALDİNÇ
Hanfendiye, dönemin Devlet Bakanı Sayın Ekrem CEYHUN’un elinden teşekkür
plaketlerimizi takdim ettik. Lütfettiler bu davetten duydukları memnuniyeti
belirten bir konuşma ile duygularını ifade ettiler.
Törenin ardından uğurladık gittiler, aramızda sıcak bir
dostluk ilişkisi doğdu, Yıllarca birbirimizi aradık sorduk.
Son dönemlerde Türk televizyonlarında görülen birbirini
tekrarlama tekdüzeliğinden sıyrılmak için yıllar evvel büyük sükse yapan “Taşların
Sırrı” dizisini yeniden vizyona sokup bir heyecan fırtınası yaratmak amacıyla
İstanbul’a gidip dizinin kahramanları ile görüşerek pozitif bir ortam yaratma
düşenciyle kıvranırken acı haberi ABD’de bir inceleme gezisi sırasında
öğrendik. Büyük bir acı ile sarsıldık. Türkiye’de olup onun aziz naşını
omuzlarımızda taşımak gibi bir görevi yerine getirememenin ezikliği içinde
acımızı medya haberleri ile yatıştırmaya çalıştık.
Büyük sanatçıydı, değerli bir insandı, bakınız inceliği,
beyefendiliği yukarıdaki resimde ne kadar açık ve seçik olarak görülüyor.
Rahmet, minnet ve şükranla anıyor, kendisine rahmet diliyor,
başımız sağ olsun diyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder