26 Aralık 2019 Perşembe

SİNAN AYBER SERGİSİ, AHLAT KÜLTÜR SANAT VE ÇEVRE VAKFI, İlhami NALBANTOĞLU

SİNAN AYBER SERGİSİ
   Başkent  Ankara’nın en önemli kültür ve sanat merkezlerinden biri Çankaya Belediyesinin “Çağdaş Sanatlar Merkezi” dir ve her yıl Ekim ayı başlarında kapılarını sanatseverlere açar. Bu yıl 4 Ekim tarihinde   dolu dolu bir repertuvarla Ankaralı sanatseverleri ağırladı.
       Bu sanatsal etkinlikler arasında Ahlat’ın yetiştirdiği sanatçılardan Sinan Ayber’in 33 eserden oluşan sergisi de yer alıyordu.
      Sinan Ayber, değişik ve ilginç eserleriyle sadece resim ile sınırlı kalınmayacak bir tarzda, resim, heykel, grafik, fotoğraf, kolaj gibi değişik tekniklerin ön plana çıktığı  bir sentez yaklaşımıyla hünerini ortaya koyuyordu.
      Sinan Ayber’in özgeçmişine kısa bir göz atacak olursak; 1961 yılında, bir dönemin tarih, kültür ve  sanat merkezi olan Ahlat’ta  13 çocuklu bir ailenin bireyi olarak dünyaya merhaba dediğini görüyoruz.
      İlkokulu Ergezen İlkokulu’nda, ortaokulu Ahlat Ortaokulu’nda,  lise öğrenimini  ise Ahlat Selçuklu Lisesi’nde tamamladı.
      Daha sonra Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Resim Bölümü’ne girdi, 1990 yılında başarı ödülü alarak buradan mezun oldu. 1993 yılında aynı Üniversitenin Yüksek Lisans Programını başarıyla tamamladı.
      Sinan Ayber, daha Hacettepe Güzel Sanatlar Resim Bölümü birinci sınıf öğrencisi iken Ahlat’ta gerçekleştirilen “Ahlat Kültür Haftası” etkinlikleri kapsamında Ahlatlı gençler ile birlikte sahneye koydukları tiyatro gösterisi sırasında ortaya koyduğu performans ile gelecekte önemli bir sanat adamı olacağının ipuçlarını veriyordu.
      Gerek konu seçimi, gerek sahne düzenlemesi ve oyun aksesuarları gerekse tiyatral yeteneği bu günlerin bir habercisi gibiydi.
      Sinan Ayber, yurtiçinde 6’sı  kişisel olmak üzere çeşitli karma sergilere ve sanatsal etkinliklere katılıp  sanatseverlerle buluşarak, kendine özgü tarzıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.      69. Devlet Resim ve Heykel Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.
      Halen Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü’nde Sahne Ressamı olarak görev yapmaktadır.
      Sinan Ayber ile çalışmaları ile ilgili olarak yaptığımız ayaküstü kısa sohbette sanat anlayışını şu şekilde dile getirdi.
      “Sanatsal anlamda bir tarz eğilimim yok. Ben işlerimi yaparken izlediğim süreçte biçim ilişkilerinin beni, ben de onları, yönetmeye çalışıyorum. Kendi yaşamımda (tarzcı anlamda) baştan sonra aynı biçimin ifadesi peşinde koşmadım.
      Bunu kendimi sınırlayan bir davranış olarak görüyorum. Ancak ilgilendiğim konseptin bütünlüğünü kaçırmamaya da özen gösteriyorum.
      Sanat yaşamımda başlangıçta hedeflediğim hiçbir şey yok. Onu önceden saptama yeteneğim de yok. Üretme sürecinde ortaya çıkan işler beni mutlu ediyorsa ve de bu bir hedef sayılırsa, ben bu hedefe ulaştım diyebilirim.
      Bizim anladığımız hayatın tersine, bir anlam-sızlık yaşantısı konu olarak ilgimi çekiyor.
      Bu gibi tersine durum her zaman  çekici geliyor bana. Uyguladığım teknikler; bazen üç boyutlu ardışık parçalardan, bazen boyutsal, bazen boyasal ve bazen de heykelsi yerleştirmeler şeklinde olabiliyor.
      İlgilendiğim anlatı, biçimsel açıdan beni nereye götürüyorsa (malzeme ve teknik olarak) oraya yöneliyorum. Seçtiğim malzemelerin yapısal ilişkilerini yönetmeye çalışıyorum. Ortaya çıkan işleri de çoklu teknik diye tanımlayabiliriz.
      Her zaman sınırlı bu kavrama odaklanıp, konuya hakim olmaya, estetik ifade gücünü arttırmaya çalışıyorum. Her proje sergi sunumunu bu anlayışla gerçekleştiriyorum.
      Bu şekilde de ortada durmaya devam edeceğim sanıyorum.”
      Sinan Ayber’in Ahlat’ın 13. Yüzyılda çıkardığı Hürremşahlar, Kasım Bin Aliler ve daha niceleri gibi Ahlat’ın adını evrensel boyutlara taşıyan sanatçılardan biri olması dileğiyle…  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder